H-1B Politika Değişiklikleri: Bilmeniz Gerekenler

H-1B Politika Değişiklikleri: Bilmeniz Gerekenler

3 dakika
Paylaş :

Amerika’nın H-1B vizesi, yüksek vasıflı yabancı çalışanları ABD iş piyasasına dahil etmede önemli bir rol oynuyor. Ancak son yıllarda bu program, hem politika hem de kamuoyu tartışmalarının merkezinde yer aldı. 17 Ocak itibariyle uygulamaya geçecek yeni düzenlemeler, hem işverenler hem de çalışanlar için kritik yenilikler sunuyor. Bununla birlikte, ABD Başkanı Donald Trump’ın program hakkındaki eleştirileri de gündemdeki yerini koruyor.

H-1B Programındaki Yenilikler

1. Uzmanlık Gerektiren Meslek Tanımı Güncellendi

Yeni düzenlemelerle, “uzmanlık gerektiren meslek” tanımı genişletilerek daha fazla sektörü ve pozisyonu kapsayacak şekilde yeniden tanımlandı. Bu, işverenlerin çalışan bulmada daha büyük bir esnekliğe sahip olmasını sağlayacak. Yeni tanımlama, teknoloji sektöründen biyoteknolojiye kadar geniş bir yelpazede meslekleri kapsıyor.

Ayrıca, yeni kurallar doğrultusunda uzmanlık alanının meslekle doğrudan ilişkili olması gerekiyor. Ancak, birden fazla ilişkili alanın kabul edilebilir olması işverenler ve çalışanlar için daha fazla seçenek sunuyor.

2. F-1’den H-1B’ye Geçişte Kolaylıklar

F-1 vizesine sahip yabancı öğrencilerin H-1B statüsüne geçişte yaşadıkları sorunlar, yeni düzenlemelerle çözülmeye çalışılıyor. Öğrencilerin ABD’deki yasal statülerini kaybetmeden H-1B vizesine geçmeleri için şartlar daha esnek hale getirildi.

Ayrıca, “Cap-Gap Flexibility” uygulaması sayesinde, F-1 öğrencilerinin H-1B statüsüne geçiş süresince istihdam durumlarında kesinti yaşamaları engellenecek. Bu, yüksek öğrenim görmüş bireylerin ABD’de kalarak iş piyasasına katılmasını kolaylaştıracak bir adım olarak değerlendiriliyor.

3. Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi

Yeni kurallar, işverenlerin H-1B programına yasal uyum sağlamalarını temin etmek için daha sıkı denetim önlemleri getiriyor. Bu, programın şeffaflığını artırırken, yasa dışı uygulamaları engellemeyi amaçlıyor. Denetimler, sahte başvuruların önünü kesmek ve programın itibarını korumak için kritik bir rol oynayacak.

Ayrıca, işverenlerin uzmanlık gerektiren meslek pozisyonlarının meşruiyetini başvuru esnasında kanıtlamaları gerekecek.

4. Kota Dışı Başvuruların Kriterleri Netleştirildi

Her yıl belirli bir kotayla sınırlı olan H-1B vizesinde, kota dışı kalan başvuruların değerlendirilmesi için yeni kriterler belirlendi. Bu, özellikle STEM alanlarında çalışan yabancı profesyonellerin başvurularını hızlandıracak bir adım olarak öne çıkıyor.

Ayrıca, araştırmayı temel bir faaliyet olarak yürüten kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve devlet araştırma kurumları, H-1B kota muafiyetinden yararlanabilecek.

5. Basitleştirilmiş Değişiklikler

Yeni düzenlemeler, işverenlerin idari yüklerini hafifletmek amacıyla “itinerary” şartını kaldırıyor. Bu, başvuru süreçlerini daha hızlı ve verimli hale getirecek.

Trump’ın H-1B Programına Bakışı

Seçilmiş başkan Donald Trump, H-1B vizesine dair karmaşık ve zaman zaman çelişkili görüşler dile getirdi. The New York Post’a verdiği bir röportajda Trump, "her zaman vizelerin lehinde olduğunu" ifade etti ve H-1B vizesinin teknoloji sektörü başta olmak üzere, "yüksek uzmanlık gerektiren bilgiye sahip yabancı çalışanları" işe almayı mümkün kılan önemli bir program olduğunu belirtti. Ayrıca, Trump’ın birçok mülkünde H-1B vizesiyle çalışanların olduğu ve programı "harika bir uygulama" olarak nitelendirdiği bildirildi.

Ancak Trump, danışmanı olarak girişim sermayedarı Sriram Krishnan’ı atamasıyla birlikte müttefikleri arasında yeni bir tartışma dalgasını tetikledi. Krishnan, Green Card’lar ve yetenekli göçmenlik programları üzerindeki kotaların kaldırılmasını savunmuştu. Bu gelişme, Trump’ın MAGA hareketi içinde göçmenlik, iş gücü kültürü ve Amerikan iş piyasasına dair daha geniş bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Tartışma, özellikle Elon Musk gibi teknoloji liderlerinin H-1B programını savunan açıklamalarıyla derinleşti.

Trump’ın müttefiklerinden Steve Bannon ise H-1B programını sert bir şekilde eleştirdi ve programı "ekonomik ve finansal bir dolandırıcılık" olarak nitelendirdi. Bannon, "Amerikan vatandaşlarına ve Cumhuriyetimiz’e karşı derin bir nefret barındıran bir temeli var" ifadelerini kullanarak, Musk’a H-1B vizelerine bağımlılığını kanıtlamak için şirketlerinde bu vizeyle çalışan her mühendisle ilgili verileri açıklama çağrısında bulundu.

Trump’ın H-1B programına ilişkin bu karmaşık tutumu, Amerikan işçi sınıfı ve teknoloji sektörü arasında ciddi bir tartışmayı ateşlerken, H-1B vizelerinin geleceği üzerindeki etkileri de dikkatle takip ediliyor.

H-1B vizesindeki bu gelişmeler, Amerika’nın küresel yetenek havuzundan faydalanma stratejisini şekillendirebilir. Yeni düzenlemeler, nitelikli iş gücüne erişimi kolaylaştırarak teknoloji ve diğer uzmanlık gerektiren sektörlerdeki inovasyonu artırabilir. Ancak, Amerikan iş gücü üzerinde potansiyel etkiler ve siyasi kutuplaşmalar, programın uzun vadeli uygulanabilirliği üzerinde belirsizlik yaratabilir.

H-1B’nin Geleceği

H-1B politikalarında yapılan düzenlemeler, hem ABD’de çalışmayı hedefleyen yabancı profesyoneller hem de Amerikan iş piyasası için kritik bir dönemeçte. Yeni kurallar, Amerika’nın nitelikli işgücü kazanma konusundaki rekabetini arttırırken, şirketlerin küresel yeteneklere erişimini kolaylaştırıyor. Ancak bu dönüşümler, Amerikan çalışanlarını koruma ve yabancı yetenekleri destekleme arasındaki hassas dengeyi de yeniden tartışmaya açıyor.

H-1B vizesi, gelecekte de bu tartışmaların merkezinde yer alacağa benzediği için yeni düzenlemelerin etkilerini yakından takip etmek, hem çalışanlar hem de işverenler için kritik önem taşıyor.

homepage-cta-img

Amerikan Rüyanız Bir Tık Uzağınızda

Yolculuk Başlasın